İhbar Hattı
0 224 329 26 16
Cumhuriyeti Başsavcılığı iddianamesinde rayiç bedellerin altında yapılan bu satışlardan vakfa ait şirketlerin 876 bin 16 lira zarara uğratıldığı tespit edildi.
Eskişehir Cumhuriyeti Başsavcılığınca Büyükerşen ile onun yönetici pozisyonunda bulunduğu şirketlerin vakıf ve şirketlerin yönetici ya da üyeleri olan şüpheliler Ahmet Durmaz, Çetin Kaya ile Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi akademisyenleri Erol Nezih Orhon ve Yavuz Tuna hakkında "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" ve "haksız mal edinme" suçlarından ceza talep edilen iddianame Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Suçtan zarar gören kurumların Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü ve Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü olduğu belirtilen iddianamede, Büyükerşen, Durmaz, Orhon, Kaya, Tuna'nın atılı güveni kötüyle kullanma suçunu kendilerine emanet edilen mal hakkında işledikleri anlaşıldığında aktarıldı.
İddianamede Devlet Denetleme Kurulu'nun raporu da yer aldı
Devlet Denetleme Kurulu'nun raporu, Cumhuriyet Başsavcılığınca temin edinen bilgi ve belgeler ile şüpheli ifadeleri bir bütün olarak değerlendirilerek oluşan kanaate göre olaylar arasındaki bağlantının anlatılmasının faydalı olacağı değerlendirildi. İddianamede, Büyükerşen'in Anadolu Üniversitesi rektörü olarak görev yaptığı süreçte 1979 yılında kurduğu Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı (ESBAV) vakıf senedinde başkan olarak kendi ismini süreklilik arz edecek şekilde geçirdiği, aynı süreçte yaklaşık 20 vakıf şirketi kurulduğu ve bu şirketlerden ETAM Eğitim AŞ, Tuna Turistik A.Ş, ETAM Eğitim Ltd. Şti'nin faal olmalarına rağmen en son 2020 yılında Anadolu Üniversitesi vakıflarına ait hisselerin satılması suretiyle üniversitenin bu şirketlerle bağının kopartıldığı belirtildi.
Büyükerşen ve ailesinin sahip olduğu şirketlerinin hisse tutarının 10-15 kat arttırıldığı öne sürüldü
İddianamede ESBAV, ETAM Eğitim A.Ş, Antalya'nın Alanya ilçesi Okurcalar Mahallesi'ndeki otel, Muğla'nın Marmaris ilçesi Turunç Mahallesi'nde bulunan misafirhane, açıköğretim ofisleri ve Çağdaş Okullarının Anadolu Üniversitesinden kaynak edinilmesine rağmen ailenin vakıf şirketlerindeki hisselerinin artırılması suretiyle ve şirketler vasıtasıyla Yılmaz Büyükerşen ve ailesine mülk olarak geçirildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
ETAM Eğitim A.Ş'nin Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde yer alan mülkün 13 milyon 500 liraya satıldığı, bu paranın başka bir vakıf şirketindeki payını artırmada kullanıldığı belirtilen iddianamede, bu suretle bir şirketinin için boşaltılarak lokomotif olan Tuna Turistik A.Ş'nin yüzde 50 payına ve 200 milyon liralık malvarlığına hakim olduğu, böylelikle vakıf ve şirketlerin hisse değerleri azalırken, Yılmaz Büyükerşen ve ailesinin sahip olduğu Tuna Turistik A.Ş hisse tutarının 10-15 kat arttırıldığı bilgisine yer verildi.
Büyükerşen ve Ahmet Durmaz hakkında 2 kez olmak üzere 1 yıldan 7 yılı kadar hapis cezası istendi
Şüpheliler Büyükerşen ile Durmaz'ın tüm mal varlıklarında yapılan incelemede, mal beyanlarıyla uyumsuzluklar olduğu, Büyükerşen'in 2016 yılından bu yana vakfa ait şirketlerde hisselere sahip olmasına rağmen 2012-2020 dönemleri arasında herhangi bir beyanda bulunmadığının tespit edildiği kaydedilen
iddianamede Büyükerşen hakkında "yıllar içerisinde mal varlığındaki artış ve banka parasal hareketlerinin dikkat çekici olduğu değerlendirilmiştir." denildi.
Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Durmaz'a "güveni kötüye kullanma suçu"ndan ayrı ayrı 2 kez olmak üzere 1 yıldan 7 yılı kadar hapis cezası 3 bin güne kadar adli para cezası istenen iddianamede Erol Nezih Orhon, Çetin Kaya ve Yavuz Tuna hakkında yine "güveni kötüye kullanma suçu"ndan 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adli para cezası talep edildi.
Büyükerşen ve Durmaz hakkında "haksız mal edinme" suçundan 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ile 5 milyon liradan 10 milyon liraya kadar ağır para cezası istendi.
Haksız edinilen malların zor alımına karar verilmesinin talep edildiği iddianamede haksız edinilen değere eşit bedelinin Hazineye ödenmesine karar verilmesi belirtildi.
Soruşturma kapsamında ifadeleri alınan şüphelilerin, suçlamaların kabul etmediği bildirildi.
