Güle güle 2020, Okulumu özledim

Küresel ve ulusal anlamda eğitim hayatımızın en olumsuz ve verimsiz yılını yaşadık. Bu sıkıntılı yılın en zararlı olanları öğretmen ve öğrenciler çünkü nüfusumuzun 25 milyonu  öğrenci ve eğitimcilerden oluşuyor. Eğitim nüfusu toplum dengesini bütünüyle değiştiriyor.

Ekonomik görünüm de bu durumdan nasip alıyor. Okullara ve üniversitelere bağlı bir çok sektör olumsuz bir yıl geçiriyor hatta bazıları çökme ile karşı karşıya. Mesela servis,kitap,kırtasiye, yurt ve öğrencilere bağlı bir çok alışveriş merkezleri bu tablodan nasibini almış vaziyette.

Öğrencilerimiz ise en sosyal ve en sevdikleri ortamdan uzak kalmanın hüznünü yaşıyor, bu durum öğrencilerin kimyasını değiştirdi ve ebeveynleri zor durumda bıraktı. En kötüsü aşırı tüketici toplum olduk. Üretim yok,spor yok,paylaşım yok. Bu durum obez sayısını da arttırdı.

Bilgi kaybı önümüzdeki yıllarda kısmen kapanabilir ancak hep eksik kalacaktır. 2020 yılı adeta bitmeyen kötü bir rüya gibi. Her kesim bir şekilde nasibini aldı. İnşallah yeni yılda aşı ile birlikte bu kötü rüya tarihe karışır. Tarih bu yıllı koyu bir yazı ile yazacak ve bu illetin kötü bir şekilde yönetildiğini de not edecektir.

Korona ile ilgili bir çok komplo teorisi dile getirildi ancak tutturulamadı,bu virüsün gerçek sebebini bilmemek ve kobay olmak insanı ayrıca rencide ediyor. Teknoloji ve istihbaratın bu kadar çılgınca geliştiği 21. Yüzyılda ne gariptirki bir türlü köküne inilemedi.

Eğerki bunu gerçekten insanoğlu kurguladı ise,daha da devamı gelecek demektir. Korona ve beraberinde gıda kıtlığı da bizi bekleyen yeni bir tehlike. Doğa mı bize küstü, yoksa insan mı doğaya hakim oldu bunun da muhakemesi derinden yapılmalı.

Yeni yılda daha büyük felaketler ile karşılaşmayız İnşallah. Umarım bu illetten çıkardığımız dersler ile yaşam şeklimizi ve kalitemizi yeniden tasarlarız. Yeni yılda herkese sağlık ve umut diliyorum.