Bursa'da düzenlenen basın açıklamasında, Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri, şehit aileleri ve gazilerle birlikte terörle mücadelenin önemini ve Abdullah Öcalan'ın durumu üzerindeki gelişmeleri değerlendirdi. Sivri, acıların ve kayıpların kelimelerle anlatılamayacak kadar derin olduğunu vurgularken, geçmişteki kahramanlıkları hatırlayarak milletin mücadelesine olan bağlılıklarını dile getirdi.
Sivri, açıklamalarında şunları söyledi: “Bugün burada toplanmamızın amacı, geçmişte yaşadığımız acıları anlatmak değil. Biz, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, Sarıkamış’ta, Kıbrıs’ta, yani tüm vatan topraklarında canlarını feda eden kahraman şehitlerimizi anmak için buradayız." Ayrıca Türk milletinin, şehitlerine ve gazilerine her zaman sahip çıktığını, bunun bir gelenek olduğunu ifade etti. Sivri, Türk milletinin mücadelesinin geçmişte olduğu gibi bugün de aynı kararlılıkla devam etmesi gerektiğini belirtti.
Mehmet Akif Ersoy’un "Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı" dizelerine atıfta bulunarak, Türk milletinin şehitlerine olan derin minnettarlığını yineledi. Sivri, "Son 43 yıldır yaşadığımız acıları ve verdiğimiz şehitleri unutmadık, unutturmayacağız!" diyerek halkı tarihteki kahramanlıkları ve kayıpları hatırlamaya çağırdı."Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, hangi koşullarda hayatını kaybettiğini ve naaşlarının ailesine ne kadar sonra ulaştığını hatırlayalım" diyerek, bu acıların halk hafızasında canlı tutulması gerektiğini ifade etti. Sivri, şehitlerin yalnızca askeri değil, polis, öğretmen, savcı gibi diğer mesleklerden de olduğunu belirterek, tüm bu kahramanların unutulmaması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Samsun'daki açıklamalarına değinen Sivri, "Cumhurbaşkanımızın sözleri bizim için bir senettir. Bizim en büyük dileğimiz, terörün son bulması, başka evlatların toprağa düşmemesidir. Ancak bu, teröristlere özgürlük verilerek sağlanamaz" dedi.Sivri, son olarak, "Bu vatan sadece atalarımızın mirası değil, şehitlerimizin de emaneti olmalıdır. Türk milletinin töresinde vatana ihanetin affı yoktur" diyerek, milletin birlik ve direncine olan inancını yineledi. Açıklamasının son kısmında, "Ya teröristler silahlarını gömecekler, ya da silahlarıyla gömülecekler. Üçüncü bir yol yoktur" diyerek, net bir mesaj verdi.
Basın AçıklamasıDeğerli basın mensupları, kıymetli vatandaşlarımız ve aziz milletimiz,Öncelikle, 110 yıl önce Sarıkamış’ta "beyaz ölüm"ün pençesinde 78.000 kahraman şehidimizi rahmetle anıyor, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.Bugün burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız derin acıları dile getirmek amacıyla toplanmış değiliz. Çünkü bir şehit annesinin, evladının postallarına çiçek ekerken hissettiklerini, bir şehit babasının oğlunun fotoğrafına bakarken yaşadığı yalnızlık duygusunu, şehit eşinin canının yarısını toprağa koyarken hissettiklerini anlatacak kelimeler yetersizdir. Bu acılar anlatılamaz.Hadi biraz tarih üzerinden ilerleyelim. Çanakkale, Kurtuluş Savaşı, Sarıkamış, Kıbrıs ve daha pek çok destanı hatırlayalım. Yiğit kahramanları, bu toprakları canlarıyla sulayan şehitlerimizi, vatanın sınırlarını çizdiğimiz mücadeleleri konuşalım. Mehmet Akif Ersoy’un, "Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı" dizeleriyle bir kez daha hatırlayalım kahramanlarımızı.
Bugün burada toplanmamızın nedeni, utanmadan ve düşünmeden bebek katilinin özgürlüğünü savunanları, İmralı canisini ülke gündemine sokanları hatırlatmak içindir. Bunları unutmamalı ve karşı durmalıyız.Eğer tarihe gitmek çok geriye gitmekse, 43 yıl boyunca verdiğimiz şehitleri hatırlayalım. Her bir vatan evladının nasıl toprağa düştüğünü, hangi bedelleri ödediğini ve naaşlarının ailelerine ulaşmasının zorluklarını tekrar konuşalım. Oğuz Kaan Usta’yı, Duabey Onur Öztürkmen’i, Şehit Semih Özbey’i hatırlayalım. Onları unutmadık, unutmayacağız!Bunlar askerdi, serden geçmiş kahramanlardı. Ancak şehit polis Fethi Sekin’i, şehit savcı Hakan Kılıç’ı, öğretmenler Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın’ı, teröristlerin saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı da unutmamalıyız. Tüm bu kahramanları anmak için toplandık.2013 yılında yaşanan "çözüm süreci"ni de hatırlayalım. O dönemde yaşanan acıları, kazılan hendekleri, sokaklara kurulan bariyerleri ve kaybettiğimiz 800’ün üzerindeki şehitlerimizi bir kez daha düşünelim. Terörle masaya oturulamayacağını nasıl acı şekilde öğrenmiş olduğumuzu unutmayalım.
Eli kanlı teröristin meclise davet edilmesi ve ardından yaşanan TUSAŞ saldırısını hatırlayalım. Bu olayları hafızalarımızda diri tutmak için toplandık.Unutmayın, bu süreçte 7.100 asker, 900 polis, 1.500 korucu, 200 öğretmen, savcı ve imam şehit oldu. Ayrıca 40’a yakın kundakta katledilen bebekler ve 5.000 sivil şehitlerimiz var. Bu bedelleri hatırlamak için buradayız.Şehit aileleri ve gaziler olarak siyasetin parçası olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Tek arzumuz, terörün son bulması ve başka ailelerin aynı acıyı yaşamamasıdır. Ancak bu, bebek katillerine özgürlük verilmesiyle sağlanmamalıdır. Meclisimiz, teröristlere asla çiğnetilmemelidir.Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehitlerimizin de emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk milletinin töresinde vatana ihanetin affı yoktur. İslam’ın öğretilerinde zalime merhamet, mazluma ihanet etmek en büyük yanlıştır.Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Samsun’daki açıklamaları bizim için bir senettir: "Şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak, şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadık."Bundan sonra ya silahlarını gömecekler, ya da silahlarıyla toprağa girecekler. Üçüncü bir yol yoktur. Haşim Sivri
Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği
Bursa Şube Başkanı
0530 732 47 67






Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği
Bursa Şube Başkanı
0530 732 47 67